Bakırköy / İSTANBUL
trende

Avrupa’da Emek Üzerindeki Vergi Yükü

151
Avrupa’da Emek Üzerindeki Vergi Yükü

Vergileri daha yüksek olan ülkelerin hükümetleri genellikle daha fazla hizmet sunduklarını öne sürerler ve bu çoğu zaman doğru olsa da, bu hizmetlerin maliyeti ortalama bir işçi maaşının yarısından fazla ve çoğu için maaşlarının en az üçte biri kadar olabilir.

Gelir (bireysel) vergileri, emek üzerindeki vergiler ve tüketim vergileri (individual income taxes, payroll taxes, and consumption taxes) birçok ülkenin vergi gelirlerinin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu vergiler bir araya geldiğinde hem ücretleri doğrudan vergilendirerek hem de tüketim için kullanılan ücretleri vergilendirerek emek üzerindeki vergi yükünü oluşturur. Emek üzerindeki bu vergi yükü, bir işverenin bir çalışanın toplam maliyeti ile çalışanın net harcanabilir geliri arasındaki farkı yansıtır.

Emek üzerindeki vergiler, gelir vergilerine ilave olarak genellikle ücretler üzerinden alınan sabit oranlı vergilerdir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (Organisation for Economic Co-operation and Development; OECD) üyesi ülkelerin çoğunda, hem işveren hem de çalışan emek üzerindeki vergileri öder. Bu vergiler genellikle işsizlik sigortası, sağlık sigortası ve yaşlılık sigortası gibi belirli sosyal programları finanse eder. Emek üzerindeki vergiler tipik olarak işçiler ve onların işverenleri arasında bölünse de, ekonomistler genel olarak bordro vergisinin her iki tarafının da nihayetinde işçilere düştüğü konusunda hemfikirdir.

2022 yılında bekâr, ortalama ücretli işçiler ücretlerinin yaklaşık üçte birini vergi olarak ödediler. OECD ülkelerinin çoğunda ailelerin vergi yükü, çocukları aynı geliri elde etmeyen bekâr işçilere göre daha azdı.

Gelir Vergisi Sistemindeki Değişiklikler Emek Üzerindeki Vergi Yükünü Doğrudan Etkiler

Bazı ülkeler, son yirmi yılda gelir ve bordro vergilerinde önemli değişiklikler yaptı. 2000 yılında emek üzerindeki en yüksek vergi yüklerinden birine sahip OECD ülkelerinden biri olan Macaristan, %54,7’den %41,2’ye düşen vergi yükünde (tax wedge) en dikkate değer düşüşü yaşadı. Bu kısmen, gelir vergisi yükünü toplam işçilik maliyetlerine göre azaltan sabit bir gelir vergisi (flat tax on income) getirilmesinden kaynaklanmaktadır. Buna ek olarak, Macaristan emek üzerindeki vergilerini toplam işçilik maliyetlerine göre düşürdü. İsveç ve Litvanya da emek üzerindeki vergi yüklerini sırasıyla %7,7 ve %7,5 oranında önemli ölçüde azaltmışlardır.

Avrupa’da Vergi Yükleri (Ülkeden Ülkeye) Değişmektedir

Avrupa’da vergi yükü genel olarak yüksek olsa da nispeten geniş bir yelpaze vardır. Belçika %53 ile emek üzerindeki en yüksek vergi yüküne sahiptir (aynı zamanda tüm OECD ülkeleri arasında en yüksek olanıdır), onu sırasıyla %47,8 ve %47 ile Almanya ve Fransa izlemektedir. Bu arada, İsviçre %23,4 ile en düşük vergi yüküne sahiptir.

Avrupa ülkelerinin, genellikle daha düşük gelir vergileri yoluyla çocuklu aileler için bazı hedefli vergi indirimleri sağladığına dikkat etmek önemlidir. Almanya’da, ülkenin ortalama ücretini kazanan tek bir işçi %47,8’lik bir vergi yüküyle karşı karşıyadır. İki çocuklu ve bir yetişkin kazanan bir aile, %32,9 vergi yüküyle karşı karşıya kalacaktır. Türkiye ise, Avrupa’da aileleri bekâr işçilerden (ortalama ücret üzerinden) daha düşük oranda vergilendirmeyen tek ülkedir. Şili, Kosta Rika ve Meksika gibi diğer OECD ülkeleri de aileleri bekâr çalışanlardan daha düşük oranda vergilendirmemektedir.

Emeğin vergilendirilmesini daha verimli hale getirmek için politika yapıcılar, ülkelerinin vergi yükünü ve vergi yüklerinin kamu hizmetlerini (government services) nasıl finanse ettiğini anlamalıdır. Politika yapıcılar güçlü bir ekonomik toparlanmayı teşvik etmenin yollarını araştırırken bu özellikle önemli olacaktır.

Ziyaretçi Yorumları

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Bir Yorum Yazın